20 Haziran 2013 Perşembe

Acıya Hazır Mısınız? Hem De Çifte Acıya? -.-

( Sol yanım ağrıyor anne!)
Belki göreniniz olmuştur, Youtube da pek duygusal (!), içinde derin anlamlar barındıran (!) klipler var. Ne demek istiyorsun bacım diyorsanız, şu Asya kliplerinin kullanılarak üzerine aşırı dozda arabesk ve hatta arabesk rap (!) eklenerek oluşturulan lanetli kliplerden bahsediyorum. Lanetli çünkü tıkladığınız an içinizde derin bir çöküntü, sol yanınızda derin bir acı, ardından şiddetli bir gülme ve son olarak yoğun bir şiddet hissediyorsunuz.
Neden bu muhterem kardeşlerimiz böyle klipler yapıyor anlamıyorum. Ha arabeski kötülemiyorum, Allah İçin şimdi bende severim bazı arabesk şarkıları bunun gibi amma ve lakin arabesk rap nedir ya?
Yani şimdi zevkler ve renkler demek istiyorum ama psikolojim zarar görüyor :( Bakmasam bile nereden çıkıp geliyorsa bir yerde çıkıyor, andeeee!!
Bir kaç örnekle durumu anlatayım o zaman :

  • Bu klibi 7.sınıftaydı sanırım bir arkadaşım izletmişti. Oğlan kız için gözlerini feda ediyor falan, o zaman ne Asyadan haberim vardı Japonlar dışında ne de Kore diye bir ülkeden ( şey dışında, dedem savaş için Koreye gitmiş onu anlatırlardı bize resmi falan vardı Koreli küçük bir kızla falan, babaanneme sakız falan getirmiş oradan :D ) yerini bile bilmezdim. O zaman ki ergenliğin de verdiği etkiyle klibi pek beğenmiş duygusal bulmuştum, aslında şimdi bakınca hâlâ duygusal ama o zaman videonun üzerinde Görmez Olsun şarkısı bulunduğu için kendimden utanmadan ve duygularımı sorgulamadan edemiyorum O.o Şarkı aslında Kiss isimli eski bir Kore kız grubunun şarkısı. Grup bu şarkıyla çıkış yapmış ve çok başarılı olmuşlar, şarkı 3-4 dile çevrilmiş falan, karaoke barlarında da baş köşeyi kapmış [ çok önemli bilgi (!) ] :D Klipte de baş rolde Cain and Abel de ve Kiss Me Kill Me filmindeki Shin Hyun-Joon oynuyor.Bu şarkıyı bende sevdim açıkçası, duygusal hoş yani :D
  • Sonradan tekrar bu klibi hatırlayıp bulduktan sonra böyle faciaların daha fazla olduğun keşfettim. Ama Kiss'in klibi bir sıralama yaparsak en iyisi sayılır. Sonrada yine nereden bulduysam bunu buldum. İçinde Lee Seung Gi var, bir kız var, kavga var dövüş var tamam ama Sevda - Annem Gibi neden var? NEDEN? Yani ne alaka? Bu klipte LSG'nin bebeliğine falan denk gelmiş sanırım, yazık tipe bak :D Klibin orijinali şu gençler. Kızda tam bir biççin yoja yani, kızın da erkeğinde böyle pisko olanını severim, sorunlarım olduğunu düşünüyorum :O Halkımız da yine bu klibe büyük bir hoşgörüyle yaklaşmış yaaa...
  • Ya peki bu ne ya? Kim Hyun Joong'un ne alakası var bu şarkıyla? Gülme krizine girdim yani. Şimdi bu şarkı arabesk mi değil mi onu da bilmiyorum ama ki değil sanırım, olmamış canım, bizımla diğılsın!! :D
  • Gittin affedersin pok yaptın güzelim diziyi. Bu ne acaba? Sad Love Story o! Onu yapmayaydın bari! Ben daha ne yapayım, nerelere gideyim, başımı taşlara mı vurayım lılılılıııııııııııııııııııı!!! Al, zılgıtta attım :(
  • Artık bunlarda son klipler, yüreğim dayanmıyor dahasına, buyrun efem: Hayırrr!Weyo? Whyyy? (SG :*)Sende mi Tarkan?
Sizlere böyle bir acı yaşattığım için üzgünüm gençler, hadi şu klipte size gelsin. :D Kıh Kıh Kıh :D :D
hanijuni

1 Haziran 2013 Cumartesi

Olimpiyatların Oppa Yönü

Amanın a dostlar!
Bugün festival öğrencileri gelmişler, parkta böyle panchak panchak bakan bir sürü yabancı potansiyel oppa :D
Dedim Çançiçeği, haydi gidelim belki Koreli gençler falanda vardır diye düştük yollara.
Koreli yoktu ama onu aratmayan birbirinden tatlı insancıklar vardı. 20 ülke falan vardı sanırım, Tayland'dan Endonezya' ya, Bosna Hersek'ten Kırım'a, Somali'den Senegal'a kadar bol bol.
İlk başlarda sahnede Kur'an okudular çocuklardan bazıları, sonra dans ettiler falan.
Biz de aynı çadırların önünden 4-5 kere geçerek öğrencilerle konuştuk, yöresel eşyalarına falan baktık.
Bosna Hersek çadırı zaten mükemmel insanlar barındırarak içinde 1. sıraya oturdu. Bu abilerin hepsi mi sarışın  maviş gözlü olur? Olurmuş, çok da güzel olurmuş. Bir abi* anlatmaya başladı ülkesini,köprü möprü derken (sen sus gözlerin konuşsun modundaydım ben tabii. ) bana bakarak anlatmaya başladı, bende o şokla kalakalmışım tabi, gözümü kırpmadan ona bakıyorum, o da bana bakarak anlatıyor bir seviniyorum mutlu oluyorum bir üzülüyorum çevir gözünü bakma diyorum ama kafa dönmüyor ki kalmış öyle. Bir de gitmiş yüzük takmış parmağına benim başım bağlı dercesine, ama biz onu kızların gazabına uğramasınlar diye görevliler tarafından zorla takdırıldığına yorduk :D
Neyse oradan sürüklenerek ayrıldıktan sonra, şimdi hepsini tam hatırlayamadığımdan ötürü aklımda kalanları anlatacağım, Tayland standına gittik. Aman nasıl şekerler esmer esmer çekik çocuklar, anlattıkça anlatıyor güzelcemen. Şimdi sayacaktım izlediğim Tayland flimlerini konu oluşturacaktım, iki Sawadika falan diyip havamı atacaktım ama utandım. Slaytta oradaki müslümanlarla iligili bir şey çıktı, o da dedi çok az müslümanlar,  %7-8 falan az dedi, bende artar inşallah kardeş dedim, o da biz orada olduğumuz sürece artar dedi dedim nasıl şekersin sen (içimden tabi)! :D
Sonra Çekik kardeşlerimizin olduğu Türkmen standlarına falan gittik, oradan da çok şeker bir yapıştırma kaptık, fotoğraf falan çektirmek istedik ama içten içe biz sıra gelir mi! Bir de kızları, fotoğraf çekinicem diye oğlanın kolunu mu tutan dersin başını omzuna yaslama pozisyonuna mı geçen dersin, görünce yok hacı utanırız biz dedik bize ters dedik kafamıza sıkıp gittik.
Sonra Pakistan, Yemen standlarının oraya gittik kara kaşlı kara gözlü Arap şeyhlerini görünce bu olay çığırından çıkıyor , kimseye bir zarar gelmeden uzaklaşalım dedik.
Ve Endonezya standı... En iyi karşılandığımız buydu kesinlikle. Nasıl güzel Türkçe konuşuyorlar nasıl ilgileniyorlar.
Bu kumaştan vardı, dedi bunu köyde falan kadınlar giyer diye, bana da ısrar etti dene diye, bende baktım bunun kolu falan nerde diye soruyordum, sarılıyormuş meğersem, çadırın arkası full erkek çocuğu panchak panchak buraya bakan, dedim kardeş orası kalabalık gelmiyim, o sıkışıklıkta ceketi çıkar bunu sar zor iş. Sonra şu resimde gördüğünüz müzik aletinden vardı, onu anlattı, çaldı sende çal gel dedi, zaten kalabalık dolu insan içeriye girmem ayrı dert isterim ama olmaz dedim giremem oraya.
Sonra bizim yöresel içeceğimiz var dedi ondan ikram edelim dedi.
Bu salatalıklı meyve suyumsu bir şey. İçinde salatalık parçalarıyla ve şekerle birlikte. Kokladım içtim, biz sevdik güzeldi serin serin iyi gitti, sevdik çok güzel dedik sevindi yavrucaklar, bir arkadaşları yapmış  bunu da, içlerinde ki en çekik Endonezyalı oydu :)
Kırımlı, Filistinli kardeşlerimizde (!) vardı.Filistin standına gittik, Çocuğa baktım kafamla selam verdim, hoş geldiniz dedi, sonra elimizde ki salatalık içeceklerimizi gördü, hemen cacık mı dağıtıyorlar dedi, biz de yok içecek Endonezya'dan dedik, ha ma falan dedi. Sonra bir bağırtı koptu yandan, biz de şaşırdık ne diyorlar falan diye o da 'saçmalıyorlar işte' dedi haşin bir tavırla dedim davranma şöyle bayılırım sert erkeklere, kiyaaa! modunda oradan da sürüklenerek ayrıldım.
Şimdi hep gördüğüm yöresel eşyaları değil de muhteşem varlıkları anlattım ama tutamadım kendimi ne yapayım, gitme amacım bu değildi ama gidince de olaylar bu şekilde gelişti, yani ben bir şey yapmadım :D
işte böyle sevgili okuyucularım, hepsi öyle şekerdi ki sarıp sarmalayasım geldi, evde besleyesim geldi onları.Baştan sona kadar hep şu moddaydım:

Ve ağzım da kulaklarımdaydı yine baştan sona kadar açıkçası, biraz fazla arkadaş canlısıydım :D
*Not:Niye abi dediğimi açıklamam gerekirse bu benim bir nevi duygularımı dizginleme metodum. :D Beynime sinyal gönderiyorum ki onlar abi kendine hakim ol manyak düşünceler içine dalma diye. Bunu yaşıtlarıma da çoğu kez acı çekmemek için uyguluyorum :D
Hanijuni