1 Eylül 2016 Perşembe

Sinema Günlükleri 2

Eveeeet kaldığımız yerden devam ediyoruz. Tarzan'ın ardından izlediğimiz film, bu senenin beklenen filmlerinden biriydi.
Suicide Squad
Öte dünyalı ve herhangi normal gücün yok etmesinin zor olduğu bir tehditle karşı karşıya kalan ABD hükümeti, çivi çiviyi söker diyerekten anti kahramanlardan bir ekip kurmaya ve bu karşıt gücün önüne salmaya karar verir. Her biri belli bir kötü güce sahip olan ve hapishanede müebbetlerini tamamlamaya çalışan anti kahramanlar da, kendilerine sunulan şartlar karşılığı, ki pek de etkisi yok bu şartların çünkü mecburlar yoksa ölmeleri bir tuşa bakıyor, olaya dahil olurlar. Bir yandan bunlar düşmana karşı ilerlerken bir yandan da Joker sevgili yari Harley Quinn'i kurtarmaya çalışır.

  • Filmi merak ediyordum ama gitsem mi gitmesem mi kararsızdım. Batma da gidelim deyince gittik ve neymiş bu kadar beklenen diye izledik. 
  • Benim çok beklentim kalmamıştı çünkü yorumlarda da kimse beklediğini bulamamıştı. Hardcore bir DC fanı falan da olmadığım için, normal beklentilerimi karşılayan bir film oldu.
  • Üstün şeyler beklemeye gerek yok. Eğlenmek için gidebilirsiniz cici cici.
  • Will Smith tabii ki de gene kalpti. Bir de İngiliz bir adam da vardı. Onun konuşmaları, mate diyişleri falan çok tatlıydı :)
  • Joker psikopat arkadaşlar. Zavallı Harley de onun etkisine kapılıp gidiyor. İkisi de uçuk oluyor. Lütfen düzgün aşklar isteyelim. :D
  • Filmin müzikleri güzeldi bir kere. Tebrik konduruyorum. 
  • Filmde bu kahramanlar dışında gördüğümüz bir kahraman da Batman idi. Yalnız izleyeceklere uyarım, filmden hemen çıkmayın. Bitiminden sonra küçük bir sahne var, ki sinir oluyorum insan bir uyarı yapar, arkadaş gitmeyin der. Bu sahneyle de devamı gelecekmiş gibi gözüküyor.


-Bu da Harley Quinn ve Joker theme şarkısı
Don't Breathe
Rocky adında bir genç kız sorumsuz annesi ve küçük kız kardeşiyle yaşamaktadır. Money adında bir sevgilisi ve Alex adında bir arkadaşı vardır. Küçük çapta soygunlar yapıp cep harçlıklarını çıkaran bu gençler, bir gün büyük bir vurgun yapmaya karar verirler. Bu soygun sonunda California'ya gidip, tüm sıkıntılarını geride bırakacaklardır. Evine girmeyi planladıkları adam, kör bir savaş gazisidir. Kuş uçmaz kervan geçmez bir mahallede yaşayan adamı soymak çocuk oyuncağı gibi gözükmektedir bunlara. Adamın kızı bir araba kazasında ölünce, vuran kızın ailesi adama yüklü bir miktar para vermişlerdir, bu çocuklar da onu alıp California hayallerine uçmayı düşünmektedirler. Düşünürler düşünmesine de, bu girdikleri evden çıkmak pek de kolay olmayacaktır, zira ummadık taş baş yarmaktadır.

  • Filmi çok merak ederek gittim çünkü yorumlar çok beğenildiği yönündeydi. İlk partı hemen bitti ve pek de aksiyon yoktu ama olaylar ikinci kısımda yaşanmaya başlandı daha çok.
  • Oyuncuların hiçbirini izlememiştim daha önce, yani en azından farkında olduğum kadarıyla öyle :)
  • Korku değil gerilim filmi. İkinci kısımda da insanı geriyor zaten.
  • Filmde tiksinç ve iğrenç sahneler var, o yüzden ben şahsen 18 yaş altını yanınızda götürmenizi önermem. Bazı iğrenç şeyler duyuluyor ve görülüyor filmde.
  • Sonuna bakarsak devamı da gelecek gibi duruyor.


Veeee geçen yazı da bahsettiğim ülkemizdeki rengarenk giyinen insana gelecek olursak, kendisi tabii ki de Gülhan Şen'den başkası değil :) Kendisine bayılıyorum (instası için tık tık), eskiden beri hayalim onun gibi olup dünyayı gezip böyle güzel bir program yapabilmek. Kim bilir bir gün olursam size de kimliğimi açıklarım buradan çocuklar :D


Tekrar görüşmek üzere, hoşça kalın :* 
hanijuni

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder