Oooo hanijuni biz Faith'i izleyeli yıl oldu, sen daha izlememiş miydin diyor iseniz, cevabım şu;
Benim bir huyum var 15 bölümlük bir diziyi bile bir senede bitirebilirim. Neden diye sorun bi.. Neden? Çünkü yani aslında pek çok sebebi var, ya çok sıkılmışımdır ya da çok sevmişimdir...
Faith ikinci kategoride yer alıyor. Bunda en büyük etken hatta %99.9 luk pay Lee Min Ho'cuğuma ait. Oooov bebişimgül <3 <3
Ben Faith'e yayınlanmaya başladığında takılmıştım. İlk bölüm böyle biraz saçma gelse de sonra bi baktım atı alan Min Ho'cum Üsküdar'ı geçmiş. :D
Ben izliyorum bölümler su gibi akıp gidiyor... 1 saat bu kadar mı hızlı geçer arkadaş? Ama işte ben uzata uzata, şimdi hesapladım, tam 5 ay da anca izleyebilmişim vay beeee!!
3 gündür günde 3 bölüm izleyerekten, ki bünyem daha fazlasını kaldırmıyor damn!, bugün biraz önce Faith'i bitirmiş bulunmaktayım. Alkışı hak ediyorum bence parmak ucuyla olsa dahi :P
Şimdi başladık 24. bölüme kadın hasta ateşler içinde, sizlerinde bildiği üzere zehrini tekrar bir zehirle dövüp yenmeye çalışmakta.
Tabi Tejang(komutan) Choi Young dibinden ayrılmadı, hep yanında bekledi <3
Ama pislik Prens Gi Cheol saraya krala saldırdı, Tejang gitmek zorunda kaldı, bunun manyak kardeşleri de bizim hekimi arıyordu. Ama şuna da çok sevindim ki hepsi geberip gitti. Hele Şu sapkın yoja'yı bizim Nedime Choi öldürdü ya, dedim teyze anamsın!
Ama var ya cidden çok sevindim, şu beyazın imana döneceğini hep düşündüm umdum ama o da çürük çıktı.
Bu Gi Cheol de sonuna kadar direndi ama 'pık' öldü. Dedim noldu tüylü bamya? Ahanda böyle çarpılır, donuk kalıp geberirsin.
Eee tamam bunlara saydım yeter, şimdi işin romantizm bölümüne geçelim.. :)
Noldu bu arada biliyor musunuz, Bizim Tejang kadın hasta zehirli zehirli yatarken ağzında aspirini kırıp kadının ağzına koydu <3 Aslında şimdi böyle anlatınca 'bööö' diyebilirsiniz ama sahne çok hoştu.
Yine böyle bi kadını kaçırma olayı falan oldu ama Tejang kurtardı ama olur mu hiç, illa beni sinirlendirecekler...
Bunlar giderken Gi Cheol geldi, daha yukarıda ki gibi donmamışken :D
Bunlar savaştı Tejang ile, sonra bu adam tam hekime doğru koşuyordu, bizim Tejang attı kılıcı şak diye adama bir Cüneyt Arkın edasıyla <3
Ama adam kedi mübarek dokuz canlı, tuttu Tejang'ı soğuk üfürdü, dondurdu oğlanı o da orada öldü gibi bir şey oldu, Gi Cheol de hekimi alıp Cennet Kapısı'na doğru koptu...
Dedim yiyosa bana gelde soğuk üfür lan ama yemedi tabi, gelemedi :D
Neyse ondan sonracığıma kapı açıldı kadın girdi, öbür dünyaya geçti...
Ben burada bu ne olummm!! Bunu da mı mal ettiniz? Kapatcam bak gidiyom ben diyor idim ki, bir el beni durdurdu, baktım ki o el benim elimmiş :O kıh kıh kıhhh :D
Şimdi işte sona geldik...
Bizim bu hekim teyze gitti alet edevat aldı, bizim oğlanı kurtarmak için ve kapıdan geçti de hay geçmez olaydım dedi. 600 yıl öncesine olacağına 100 yıl öncesine dönmüş. Ortada ne Tejang var ne başka bir şey..
Ben dedim işte yine yaptılar yapacaklarını, bu böyle gider diyordum ki o da neee?
Hekim 100 yıl öncesinde yaşarken kapı yine açıldı, bu da öylesine bir girip çıktı ve Tejang ile beraber oldukları yılın bir kaç yıl sonrasına döndü...
Ben o sırada tabi uçtum!! Daebakkk!!
Sonra da mutlu sonnn!! Ama yine bir uzaktan bakışma yapmasalar olmaz di mi? İşte aynen böyle bakışırkene bitti.
Ama şuna da deyinmeden geçemiyeceğim.Tejang bu bıyığımsı tüy yumağı ne yapma bana bunu yapma ama!
Yazımın sonuna geldik, niye gidipte finali anlattığımı bilmiyorum, sanırım birilerine anlatmaya aşırı istek duydum. Gidip yarın okulda Çançiçeğine de anlatabilirdim ama duramadım. İnşallah okurken sıkılmamışsınızdır gençler yorumlarınızı eksik etmeyin :*
Not: Bu arada bu yazım blogspottaki ilk yazımız vatana millete hayırlı ola! :D
Hanijuni
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder