19 Ağustos 2016 Cuma

Gene Hanijuni

Merhaba çocuklar, ben geldim hanijuni. Son yazılarımı incelediğimde hep bir geri dönüş havası var. Ama sadece havası geri dönüş değil. Ne biliyim fırsat mı olmadı yazamadım ya da içim mi istemedi neyse. Bazen istek geliyordu ama fırsat olmuyordu o da gidiyordu. Neyse işte yaşıyorum kısacası :) Şimdi size güzel bir film önereceğim.
Frekans
Şimdiii bu görmüş olduğunuz iki şahıs baba ve oğul olmakta. 1969 yılında havalı bir itfaiyeci olan Frank'in eşi Julia ve oğlu John ile mutlu bir hayatı vardır. Ama kendisi böyle pek bir korkusuzdur, insanları kurtarmak adına hayatını riske atmaktan hiç çekinmez. Gene böyle bir günde böyle döküntü bir binada yangın çıktığı vakit oradaki küçük kızı kurtarmak için içeri dalar ama ikisi de ölür. Sonra hop 1999'dayız. John namı diğer Little Chief büyümüş, bir polis olmuş ama hayatı pek de hoş değildir, mutlu değildir, babasını da özlemektedir. 1969 ve 1999 yılının bir ortak özelliği vardır, kuzey ışıkları. İkisi de takvimde aynı güne vuran zamanda tekrar kuzey ışıklarını görürler. Bunun hikmeti ise sayın seyirciler doğa üstü bir şekilde telsizimsi bir makinayla birbirleriyle iletişime geçmeleridir. İkisini de çok şaşırtan bu durumda, Frank babasını uyarır. Şu gün şu saatte öleceksin, binadaki diğer yönü seçsen kurtulabilirsin. Babasının ölüm günü de ertesi gündür. Bunu duyan babası oğlunun dediği gibi yapar ve ölmez. Geçmiş değişmiştir. Ama hala Frank'in yanında da değildir, sigaradan dolayı on yıl önce kanserden ölmüştür. Geçmiş değişmiştir değişmesine de günümüzde öyle. Annesi ortada yoktur. Bir katil tarafından yıllar önce öldürüldüğünü öğrenir Frank. Bunun üzerine babasıyla harekete geçerler.
Signal'i izleyenler de izleyince fark ederler, ona benziyor. Temeli aynı gibi. Hatta katilin düğüm şekli bile biraz benzerdi. Ben filmi çok beğendim, nolucak nolucak diye kaldım böyle gözlerim doluk doluk. Böyle aksiyon gerilim severler için çok güzel bir film tavsiye ederim gençler. İzleyin, izleyen yorum da atsın, yorumlaşalım.
Bu dönem Popüler Kültür dersimizde canım hocacım çok güzel filmler önerdi bize konumuzla alakalı. Green Street Hooligans ı izledik. İngiltere'de ki hooligan kültürünü irdeledik ki manyak bir şey bu. Film çok güzel onu da öneririm. Yalnız Pete'e aşık olmak yok :D Sonra Romeo+Juliet izledik. Allahım neydi o film. Böyle müzikleri falan, sahneler, sembolik amaçlı kullanılan eşyalar, reklamlar falan. Beni Radiohead'in bu güzel ve bir o kadar depresif şarkısıyla tanıştırdı.


Başka bir şeyler daha izledik ama şu an aklıma gelmiyor. Neyse şimdilik ısınmak için bu ka yeter. Haydi Allah'a emanet olun :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder